Tanrı kişinin neyi seçeceğini hali hazırda biliyorsa, özgür seçim var mıdır?

Başlıktaki soru ortaçağ felsefesinin şekillenmesine önemli bir etkide bulunan Boethius’a aittir. Eğer Tanrı, bizlerin neler yapacağımızı önceden biliyorsa, o zaman nasıl olur da gerçek bir seçim yapma özgürlüğümüz olabilir? Bu tür sorular genellikle bir paradoks olarak ele alınsa da, aslında bu tür bir düşünce hatalıdır. Zira bu, özgür irade ile Tanrı’nın bilgisi arasında bir çatışma varmış gibi bir izlenim yaratır.

Eğer Tanrı, hem geçmişteki hem de gelecekteki eylemlerimizi tamamen biliyorsa, özgür iradenin var olmadığı düşüncesi akıllara gelir. Ancak, Boethius bu soruya derinlemesine bir bakış açısı getirmiş ve önemli bir çözüm önermiştir. Boethius’a göre, Tanrı’nın her şeyi bilmesi, bizim özgür irademizin olmadığı anlamına gelmez. Aksine, bu, zamanın ötesinde bir bakış açısının sonucudur.

Boethius, Tanrı’nın ne yapacağımızı bilmesinin, özgürlüğümüze bir engel teşkil etmediğini savunur. Tanrı, zamanın dışında bir varlık olarak her şeyi bir bütün halinde, yani zamansal bir sıraya bağlı olmadan bilir. Zaman, yalnızca insanlar için var olan bir kavramdır. Oysa Tanrı zamanın dışındadır; geçmiş, şimdi ve gelecek gibi bölümler ona ait değildir. Dolayısıyla, Tanrı’nın her şeyi bilmesi, onun eylemlerimizi “belirlemesi” anlamına gelmez. İnsanlar, zamanla sınırlı bir varlık olarak, geçmiş ve geleceği birbirine bağlayarak bir tür illüzyon yaratır. Bu illüzyon, Tanrı’nın bilgisiyle özgür iradenin çeliştiği düşüncesine yol açar.

Boethius, bu durumu açıklamak için, zamanın insanlara özgü olduğunu ve Tanrı’nın bu zamansal akışa dışarıdan baktığını vurgular. Tanrı, her şeyin tamamlanmış halini bir bütün olarak, zamanın sınırlarını aşarak görür. İnsan ise, eylemlerini sırayla, bir zaman diliminde gerçekleştirir ve bu süreç, ona özgür irade hissini verir. Ancak, bu insanın zaman içinde yaşamasıyla ilgili bir olgudur; Tanrı ise, tüm bu süreci aynı anda görme yeteneğine sahiptir.

Sonuç olarak, Tanrı’nın her şeyi bilmesi, bizim özgür irademizi ortadan kaldırmaz. Tanrı’nın bilgisi, zamanı aşan bir bakış açısının sonucu olarak, bizim seçimlerimizi bilmesini sağlar, fakat bu durum, bizim seçimlerimizi yaparken özgür olduğumuzu etkilemez. Bizler, seçimlerimizi zaman içinde yaparken özgür irademize sahip olduğumuzu hissederiz. Bu, Tanrı’nın zamanın ötesindeki bakış açısının bir sonucudur ve özgür irade ile Tanrı’nın bilgisi arasında bir çelişki yaratmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like