İnsanlar hala en büyük savaşların silahlar ve uçaklar ile olacağına inanıyorlar. Oysa Yanılıyorlar. En büyük savaşlar düzen ile alakalı olacak. Şöyle ki;
İlk olarak köydeki toprakların terk edilmesini sağlayacaklar. Şehir hayatını herkese yetecekmiş gibi gösterecek ve onlarca tahrik unsuru ekleyecekler (eğlenceler, restoranlar, cafeler, kulüpler, geçici imkanlar). Yarım dönüm tarlanız için dahi yerinde duramayan bu sistem, onlarca dönüm arsayı bir daire ev karşılığı satın alacak. Ama zorla değil siz vereceksiniz.

Siz şehirde 30 günü nasıl eşit bir harcamayla tamamlarım diye boğuşurken tarlalarınıza ekilen şeyler size satılmaya başkalanacak. Köyde bedava yaptığınız kahvaltıyı şehirde aynı isimle ancak aynı olmayan sıcaklıkla yüzlerce liraya verilecek. Köyde içtiğiniz organik sütü marketlerden “%100 doğal” yazdığı için üç beş katına satın alacaksınız. Aranızdan biraz şanslı olup malına mal katanlar doğallıkla beslenebilecekler. Ama geri kalanlar GDO’lu ürünlere mahkum olacak.
Bütün bunların yanında aile bağınız kopacak. Asansörde karşılaştığınız komşunuza selam vermeyecek ve görmezden geleceksiniz. Kimseye güvenmeyeceksiniz. Hızlı ve stresli bir yaşam süreceksiniz. Eğitime zaman ayırmayacak ancak bu açığı parayla kapatmaya çalışacaksınız. Pardon! Bunların hepsi zaten oluyordu değil mi? Öyleyse savaş çoktan başlamış demektir. Zihinde kalın.