adminDiogenes, antikçağ felsefesinin önemli bir simasıdır. Antisthenes’in öğrencisi olmuş, bunun yanısıra döneminin önemli şahsiyetlerini ve düşünürlerini etkilemiştir. Birçok anlatıda Diogenes’e ”köpek” olarak atıfta bulunulur. Aristoteles dahi Retorik isimli eserinde Diogenes’in ismini geçirmek yerine ”köpek” diye söz eder.
Diogenes’i Diogenes yapan iki elzem husus vardır. Bunlardan ilki geleneksel değer yargılarına karşı takındığı tavır, diğeri ise statü fark etmeksizin çoğu insanla kurduğu ahlaki, insani, ve kinayeli dildir. Şehrin aylak takımı tarafından övüldüğünde ”Korkarım kötü bir şey yaptım” diyerek övgünün geldiği yere dikkat çekerken, İskender tarafından bir isteğinin olup olmadığı sorulduğunda ise ”gölge yapma başka ihsan istemez” diyordu.
Diogenes’in felsefesi kadar yaşamı da enteresan bir yapıya sahipti. Hocası Antisthenes’in ölümünden sonra Korinthos’a taşınmış ancak yaşam tarzından ötürü Atinalıların nefretini kazanması uzun sürmemiştir. Yaşamını Kraneion’da sokaktaki bir fıçının içinde geçiriyor, biyolojik olarak yaşamasına yetecek kadar gıda alıyordu. Mevsimlerin zorluğu onu pek ilgilendirmiyordu. Nitekim kışın daha sıcak havası olan Atina’da, yazın ise rüzgâr her iki denizden estiği için serin olan Korinthos’ta yaşıyordu.
Platon’un ”Delirmiş Sokrates” olarak ifade ettiği Diogenes, bilinen yaşamının önemli bir kısmını bir baston ve su içmesi için kullandığı bir kapla geçirmiştir. Ancak bir gün kullandığı kap bile kendisine fazla gelmiştir. Hikayeye göre Diogenes bir çocuğun avuçlarıyla su içtiği görünce iki servetinden biri olan tasını heybesinden çıkarıp fırlatarak ”Bu çocuk sade yaşamda beni yendi” demiştir. O günden sonra geriye kalan tek serveti bastonu olmuştur.
Kimseyi mutlu edemeyeceği kadar fakir bir yaşam süren Diogenes, sade yaşamın en büyük öncülerinden biri olmuştur. Hiçbir maddi unsur onu satın alamadığı gibi felsefi duruşundan taviz vermesine de neden olamamıştır.
admin
paloetos